Tarsus Cezaevi'nde 24 gün

İHD Tarsus Şubesi eski sekreteri Hayati Aktop, cezaevindeki uygulamaları anlattı

GÜNCEL
Çarşamba, 14 Mart 2018 (6 yıl 8 ay önce)

Tarsus 2 Nolu T Tipi Cezaevi'nden tahliye olan Hayati Aktop, 24 günlük tutukluluk süresince psikolojik baskı, çıplak arama ve askeri düzen dayatmasına maruz kaldığını belirtti. Aktop, cezaevi yönetiminin "Bu uygulamalar bizlerle değil KHK'yle ilgilidir" dediğini aktardı. 



 



Açıldığı günden bu yana baskı ve hak ihlallerinin yanı sıra işkence iddialarıyla da kamuoyunun gündemine gelen Tarsus 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde 24 gün tutuklu kalan İnsan Hakları Derneği (İHD) Tarsus Şubesi'nin eski sekreteri Hayati Aktop, cezaevindeki uygulamaları anlattı. 



 



Cezaevine ilk girişte çıplak arama dayatmasıyla karşı karşıya kaldığını ifade eden Aktop, “Yürüdüğümüz sırada askeri bir mantıkla ‘Sağına ve soluna bakmayacaksın. Direk yürüyeceksin’  diyorlardı. Zaman zaman keyfi bir şekilde gazete ve kitap vermiyorlardı. Ayrıca yemekleri pis kokuyordu; yenilmiyordu. Keyfi bir biçimde koğuşlara gelip arama yapıyorlardı. Arama sırasında koğuşu dağıtıp gidiyorlardı” dedi. 



 



'KANTİNLER RANT ALANINA ÇEVRİLMİŞ'



 



Gardiyanların koğuşta her arama yapmaya geldiklerinde ayakkabılarının dahi çıkartılarak üst aramasından geçirildiklerini aktaran Aktop, sürekli psikolojik baskının hakim olduğunu ifade etti.  Cezaevindeki tutuklulara dayatılan bir diğer uygulamanın ayakta sayım olduğunu kaydeden Aktop, “Ailemiz görüşmeye geldiği sırada bin bir zorlukla karşılaşıyorlar. Aileler bile çıplak aramaya maruz kalabiliyorlar. Gardiyanlar, görüş sırasında sürekli başımızda durup bakışlarıyla taciz ediyorlardı. Ayrıca ailemizin dışarıdan gönderdikleri eşyaları almıyorlardı. Eşyaları almadıkları gibi kantine yönlendirip 'Kantinden alacaksınız' diyorlardı. Bu şekilde kantinleri rant alanına çevirmişlerdi" ifadelerini kullandı.  



 



UYGULAMALAR KHK'YLE İLGİLİ



 



Hasta tutukluların revire çıkarılmadığını, mahkeme yada hastaneye götürülen tutukluların ise askerlerin şiddetine maruz kaldığını anlatan Aktop, "Cezaevi yönetimi yaptığı haksız ve hukuksuz uygulamalarını Kanun Hükmünde Kararnamelere (KHK) bağlıyordu. Gardiyanlar, ‘Bu uygulamalar bizle ilgili değil KHK ile ilgilidir' diyorlardı. Uyguladıkları psikolojik baskı ile üzerimizde hegemonyalarını kurmaya çalışıyorlardı" diye konuştu. 



 



Mezopotamya Ajansı